KEY yılan hikayesine döndü
Emlak Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Sayın, KEY ödemelerine ilişkin tarih belirlemenin imkanının olmadığını söyledi
Konut Edindirme Yardımı (KEY) hesaplarının ödenmesi, itirazlara ilişkin değerlendirmeler sonucunda hazırlanan ''koliler dolusu'' yeni listelerin Tasfiye Halindeki Emlak Bankası'nın KEY Birimi'ne iletildiği, bu listelerin incelenmesinin sürdüğü, ödemelere ilişkin bir tarih belirleme imkanı olmadığı bildirildi.
Tasfiye Halindeki Emlak Bankası'nın Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Sayın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, KEY hesaplarının ödenmesinde, itirazların cevaplanarak listelerin kendilerine gönderilmesinin son tarihinin 28 Haziran olduğunu hatırlattı. Söz konusu tarihi dikkate alanların, kendilerine düzeltmeleri göndererek hesaplanmasını istediklerini belirten Sayın, şöyle devam etti:
''Çok evrak var. Düzeltmeler koliler halinde geldi. Arkadaşlarımız gece-gündüz çalışıyorlar. Henüz koliler açılıp bitmiş değil. Bu düzeltmelerde sadece düzeltilen kısımlar girilmiyor, tekrar yeni baştan giriliyor. Bu da zaman alıyor. Ne zaman biteceğini henüz bilmiyoruz. 6 bine yakın kurumdan düzeltmeler geldi, gelmeyen kurumlar da var.''
Ödeme tarihine ilişkin bir soru üzerine Sayın, tarih verme imkanı olmadığını, henüz bilgilerin giriş işlemlerinin bitmediğini yineledi.
''Bu konuda süreç, bir zaman söylemek yanıltıcı olur'' diyen Sayın, çok fazla düzeltme geldiğini, gece-gündüz çalışılmasına rağmen tarih belirleme imkanı olmadığını kaydetti.
Kurumların değerlendirmeler sonucu hazırladıkları yeni listelerin gönderilme tarihinin en son 28 Haziran olduğunu, bu tarihten sonra gelenleri kabul etme imkanı olmadığını belirten Sayın, ''Çünkü kanun bu. Kabul edilirse kanun dışına çıkmış oluruz. Ne problemle karşı karşıya geleceğimizi bilmediğimiz için 28 Haziran'dan sonra gönderilenleri kabul etme imkanı yok'' dedi.
Çalışmaların, hesaplamaların devam ettiğini, KEY sahiplerinin, itiraz edenlerin KEY Birimi'ne gelerek sorular sormasının çalışmaları engellediğini anlatan Sayın, ''Bizde verilecek hiçbir bilgi yok. Tamamen kurumlarıyla ilgili. Eğer kurumlar bize göndermişlerse onun hesabını yapacağız, daha sonra Resmi Gazete'de ilan edilecek. Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) ilan edecek, bizim ilan etme yetkimiz yok'' diye konuştu.
Alınan bilgiye göre, kurumların ilettiği listeleri KEY Birimi inceleyerek son halini verecek, ödenecek tutarları hesaplayacak. Listeler daha sonra Emlak Konut GYO'ya gönderilecek. Emlak Konut GYO, listeleri düzenleyip yine Resmi Gazete'de yayımlayacak.
8,5 MİLYON KİŞİLİK LİSTE YAYIMLANDI
Alınan bilgiye göre, Tasfiye kanunu gereğince hiç bir şekilde adlarına para yatırılmayanlara ödeme yapılmıyor. Listeler yayımlandıktan sonra hak sahibi olduğunu düşündüğü halde adı listeler olmayanlar doğrudan kurumlarına başvurup, mahkeme yoluyla bu parayı talep edebilecekler.
Kişilerin bir kurumda çalıştıklarını ispat etmeleri yetmiyor. Bu kişiler için kurumların KEY parası tahakkuk ettirmesi gerekiyor. Eğer bu tahakkuk yaptırılmamışsa, kanun gereğince bu kişilere tasfiye kapsamında ödeme yapılmıyor. Bu kişilerin çalıştıkları kuruma dava açıp, paralarını almaları gerekiyor.
KEY paralarının ödenmesine ilişkin 8,5 milyon kişiyi kapsayan ilk liste 27 Temmuz 2008 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanmıştı. Bu listelere ilişkin itirazlar 28 Ekim 2008'e kadar alınmıştı. Bu tarihe kadar başvuruda bulunanlardan, konut edindirme yardımına müstahak olanların yardım tutarlarına ilişkin bilgilerin SGK-SSK veya diğer ilgili kurum ve kuruluşlarca 28 Aralık 2008 tarihine kadar tamamlanması ve KEY Birimi'ne bildirilmesi gerekiyordu. Ancak itiraz sayısının çok fazla olması nedeniyle kurumlar yeni listeleri yetiştirememiş, bunun üzerine bütçe kanunu ile bu süre 6 ay uzatılmıştı.
Şimdiye kadar Resmi Gazete'de toplam 8,5 milyon hak sahibi ilan edilirken, bu kişilere toplam 2,8 milyar lira KEY ödenmesi öngörülüyordu.
Verilere göre, Mayıs ayı sonu itibariyle, listede isimleri yayımlanan 8,5 milyon kişiden 5 milyon 349 bin 686 kişiye, 2 milyar 529 milyon 987,3 bin lira nakit ödeme yapıldı. 270 kişi 67 bin 824 liralık hisse senedi aldı. Böylece, 5 milyon 349 bin 956 kişiye toplam 2 milyar 530 milyon 55,2 bin liralık KEY ödemesi yapılırken, bunun 41 milyon 344,1 bin lirasını temettü oluşturdu.
AA
Sel mağdurları sakın evlerinizi satmayın!
Belediye Başkanı Yeniay uyardı. Ölü fiyatına ev satanlar mağdur olur
İstanbul ve Trakya bölgesinde geçtiğimiz hafta yaşanan sel felaketinin ardından, afetten zarar gören Halkalı bölgesindeki konutlar, durumdan faydalanmak isteyen alıcıların ilgi odağı haline geldi. Bölgeye giderek emlakçı
olduğunu ileri süren rantiyeciler, hasarlı evlerin sahiplerine değerinin yarısı kadar fiyat önererek konutlarına talip oldu. Vatandaşın durumu kendisine
intikal ettirdiğini belirten Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay, durumdan istifade etmek isteyenler olduğunu ancak halkın bu gibi öneriler karşısında ‘ölü fiyatı’ dikkate almaması gerektiğini kaydetti. Konutları ucuz
yoldan elden çıkarmanın gelecekte mağduriyet doğuracağını ifade
eden Yeniay, “Biz bölgedeki tüm satışlar dursun demiyoruz ama niyete dikkat etmek gerek. Ölü fiyata evleri satmasınlar. Devletin adımlarını beklesinler” dedi.
PLANLAMA YAPILIYOR
Bölgede yer alan Hasanoğlu Deresi, Nakkaş Dere, Ayamama Deresi ve Kaynarca Deresi’nin etrafında yer alan tüm yapıların kamulaştırılmasına gerek
kalmayacağını kaydeden Yeniay, şöyle devam etti: “Örneğin Hasanoğlu ve Nakkaş Dere ıslah edilerek halledilebilir. Ancak eylem planı çalışmaları devam ediyor. Eğer bunun sonucunda kamulaştırma kararı alınırsa da yasa her zaman vatandaşın lehinedir. Vatandaşı ikna etmeyecek bedellerle uygulama yapılmaz. Oyuna gelmesinler. Pazarlığa girmesinler.
Kamulaştırmada mağdur olmayacaklarının teminatını biz veriyoruz.”
6 BİNDEN ÇOK KONUT HASARLI
Yeniay, Halkalı bölgesinde sel yüzünden 6 binin üzerinde konutun hasar gördüğünü, 800’den fazla konutu da su bastığını belirterek, “Su basmayan
konutların altyapı ve tesisatları tamamen hasarlı. Felç halde...” diye konuştu.
Sözleşmeler iptal ediliyor fiyatta yüzde 10 düşüş var
Halkalı’da selden etkilenen bölgede faaliyet gösteren Arda Emlak’ın sahibi Yılmaz Eroğlu da ucuza konut kapmak isteyenlerin olduğunu doğrulayarak, Ancak ev sahiplerinin buradan kaçmak isteyen bir duruşu yok. Kiracılardan ise gitmek isteyenler var” dedi. “Evlerde oluşan hasar masrafları nedeniyle fiyatlarda yüzde 10’luk bir düşüş olduğunu söylemek mümkün” açıklamasını yapan Eroğlu, bölgede yaklaşık 15 site olduğunu ve bunların başkanları ile emlakçıların bir araya gelip durumu tartışacağını belirtti. Eroğlu, selden önce yapılan satış ve kiralama sözleşmelerinin alıcılar tarafından iptal edilmek
istendiğini de ekledi. Yelkenciler Gayrimenkul’den Durmuş Yelkenci de, ilanları görerek arayanların daha ucuza ev almak için pazarlık yapmaya kalktığını belirterek, “Fırsatçılar var ama ben ciddi düşüş olacağını düşünmüyorum” dedi.
“212’de hiç hasar yok, evlerden de vazgeçmedik”
Basın Ekspres Yolu üzerinde yer alan, Edip İplik’in inşa ettiği 212 İstanbul Power Outlet’te hasar olmadığını belirten Edip Uluslararası Gayrimenkul
CEO’su Aydın Bilgin, tek kuru kalan yerin 212 AVM olduğunu söyledi.
Bilgin, inşaat sırasında dere kapaklarını kapayıp sele neden oldukları
eleştirilerine şu cevapları verdi: “Aksine, istinat duvarlarımız sayesinde
pek çok binanın zarar görmesi de engellendi. Islah çalışmalarında belediyeye destek olmak dışında bir şey yapmadık. En ufak bir zarar yok, yağma yok. Kapımız hep açık kaldı. Yan parselde konut yapmaktan da vazgeçmedik.
Önemli olan doğru inşa etmek.”
Dereye uzaklığın durumunu İSKİ’nin raporları belirliyor
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın dere yatağındaki yapıların yıkılması gerektiğini açıklamasının ardından TOKİ’nin dere kenarında yaptığı Menekşe
Evleri gündeme gelmişti. TOKİ de evlerin gerekli mesafe bırakılarak inşa edildiğini bildirmişti. TOKİ’ye, gerekli mesafenin ne kadar olduğuna
nasıl karar verildiğini sorduğumuzda şu açıklama yapıldı: “İdaremizce yapılacak olan imar planı çalışmaları kapsamında İSKİ’den görüş talep
edilmiş olup, İSKİ Genel Müdürlüğü’nün 05.10.2007 tarihli yazılarında ‘12.09.2006 tarih ve 2006/520 sayılı İSKİ Yönetim Kurulu Kararı gereği
dere taşkın sınırı belirleninceye kadar dere duvarından itibaren derenin sağında ve solunda 25’er metre olmak üzere dere kesit genişliği hariç toplam 50 metre genişliğinde bir bant dere ıslahı, servis yolları ve yeşil alan
olarak ayrılmalıdır’ ibaresi yer almaktadır. Bu genişlik İSKİ tarafından Dere Koruma Havzaları dışındaki dereler için genel uygulama olarak belirlenmiştir.” Bölgedeki 212 AVM’’nin de dere ile mesafesinin İSKİ raporlarına göre ayarlandığı yatırımcılar tarafından bildirildi.
GAZETE HABERTÜRK
Ev sahipleri tok satıcı gibi davranıyor
Bankaların konut kredi faiz oranlarını düşürmesi sonucu gayrimenkul sektöründe 'kıpırdanma' başladı
Ancak kriz döneminde fiyatı yüzde 25 düşmesine rağmen alıcı bulamayan gayrimenkuller, son dönemlerde değerinin üzerinde bir fiyattan satışa çıkarılıyor. Zaman gazetesinin haberine göre, İzmir Balçova semtinde 130 metrekare 3 oda bir salon daireye 160 bin lira isteniyor. Emlakçılara göre bu dairenin fiyatı normal şartlarda 130-140 bin lira civarında olması gerekiyor. Ev sahibi A.E. ise "Acelem yok. Nasıl olsa fiyatlar artıyor. Niye ucuza satayım?" açıklamasında bulunuyor.
Emlakçılara göre tok satıcı olan ev sahipleri konut fiyatlarını da yükseltiyor. Konut sahipleri, başka daireyi emsal göstererek kendi dairesine değer biçiyor. Hak-Er Emlak'ın sahibi Ramazan Erkan, değerinin üzerinde fiyat talep edenlerin bulunduğuna dikkat çekerek, "Tok satıcıların aşırı fiyat talep etmeleri piyasayı da tıkıyor. Normal fiyatın 20-30 bin lira üzerinde fiyat isteyenler var. Bu kişilerin dairelerini fiyat uçuk olduğu için müşteriye bile gösteremiyoruz." diyor. Konut fiyatlarının son günlerde 10-15 bin lira arttığını belirten Ramazan Erkan, bayram sonrasında piyasanın daha da canlanacağına inanıyor. Kredi kullanacaklara farklı bankalarla pazarlık yapmayı öneren Erkan şunları söylüyor: "Siz her yerden fiyat alın, en son bize gelin diyen bankalar var. Kredi alanlar birkaç bankadan fiyat alsınlar. Sonra 'bak bu banka bunu verdi, sen ne vereceksin' diyerek pazarlık yaparlarsa daha uygun şartlarda kredi alabilirler."
İzmir Ticaret Odası Gayrimenkul Faaliyetleri Komitesi Başkanı Ahmet Haluk Şamlı tüketicilerin kredi faizlerinin düşmesinden psikolojik olarak etkilendiğini ve piyasada bir kıpırdanmanın başladığını söyledi. Şamlı, faizlerin biraz daha düşmesi ve kredi alma koşullarının biraz daha kolaylaşmasıyla bu piyasadaki kıpırdanmanın canlanmaya dönüşeceğini ifade etti. Kredi alma sürecinde banka ile tüketici arasında bir anlamda 'serbest piyasa ekonomisinin' yaşandığını, faiz oranı ve masraflarda pazarlık yapılabildiğini ifade eden Şamlı, "Geçtiğimiz günlerde bir müşterimiz bir bankadan 1,19 faiz oranıyla kredi başvurusunda bulundu, yapılan pazarlık sonucu bu oran 1,10'a çekildi. Bu indirim 100 bin lira için 4-5 bin lira fark demek." dedi.
Emlakçılara göre konut kredi faizlerini düşüren bankalar masrafları artırdı. 100 bin lira kredi için 9 bin lira masraf isteyen banka bulunuyor. Ankara Tüm Emlakçılar Meslek Odası Yönetim Kurulu üyesi İbrahim Sarıhan, bankaların tüketicinin gözünü boyadığını söylüyor. Piyasanın canlanmasının bankaların faiz oranlarıyla paralel olacağını belirten Sarıhan, "Bankalar konut kredisi faizlerini düşürdü, ancak kredi masraflarını artırdı. Rakamsal olarak görülen düşüş reelde yaşanmıyor. Yüzde 0,99 denilen faiz oranı alınan masraflarla yüzde 1,27'ye çıkıyor. Gerçekte indirim gibi görünse de vatandaşın cebine yansımıyor. Orta gelir grubu da bu oranlarda kredi kullanmıyor." diye konuşuyor.
TOKİ'den indirim kampanyası
Kampanya kapsamında borcunu erken ödeyenlerin borçlarında yüzde 17-20 indirim yapılacak
Toplu Konut İdaresi'nden (TOKİ) konut ve iş yeri alıp, borcunu erken ödemek isteyenlere yönelik indirim kampanyası, yarın başlıyor.
Kampanya kapsamında borcunu erken ödeyenlerin borçlarında yüzde 17-20 indirim yapılacak.
TOKİ'den verilen bilgiye göre, 2008 yılı sonuna kadar satışları gerçekleştirilmiş konut ve iş yerlerinin borç bakiyelerinin kapatılmasının sağlanması amacıyla bir ay süreli ''indirim kampanyası'' düzenlendi. Uygulamadan, borcunun vadesi 12 aydan daha az kalan konut ve iş yerleri alıcıları yararlanamayacak.
Kampanya kapsamında, konut ve iş yeri alıcıları, borç kapatma tarihi itibarıyla hesaplanacak borç bakiyelerini, 23 Eylül-23 Ekim günleri arasında satış işlemlerini gerçekleştiren bankaya başvurmak suretiyle peşin veya eşit taksitler halinde 3 ay vadeli olarak kapatabilecekler.
Borç bakiyesinin peşin olarak kapatılması durumunda yüzde 20, 3 ay vadeli eşit taksitli olarak kapatılması durumunda yüzde 17 oranında indirim uygulanacak. Bu tarihten sonra yapılacak borç kapatmalarda, indirim yapılmayacak.
Kampanya kapsamına alınan projelerdeki 2008 yılı sonuna kadar sözleşme imzalamış olan konut ve iş yeri alıcıları (vadesi 12 aydan daha az kalan konut ve iş yerleri hariç), borç bakiyelerini kapatarak söz konusu indirimden faydalanmak istemeleri halinde, ilgili bankalardan konut kredisi de kullanabilecek.
Kampanyadan 131 bin 620 konut ve iş yeri alıcısı yararlanabilecek.
TOKİ, bu yıl, borcunu erken ödemek isteyenlere yönelik 27 Nisan-27 Mayıs günleri arasında da bir indirim kampanyası düzenlemişti. Borç bakiyesinde yüzde 16-21 arasında indirim uygulanan kampanyadan 4 bin 108 kişi faydalanmış, kurum 150 milyon 414,2 bin liralık alacağını erken tahsil etmişti.
AA
ABD'de kelepir evler
ABD ve Avrupa'daki gayrimenkul fiyatlarındaki yüzde 50'lere varan düşüşler Türk yatırımcılarının gözünü buralara çevirmesine neden oldu
ABD'de son yaşanan kriz ile birlikte düşen emlak fiyatları cebinde parası olan müşterilere cazip alım fırsatları sunuyor. Fiyatlardaki bu düşüş, kendini şehir merkezlerindeki ofis ve daire fiyatlarında olduğu gibi popüler tatil bölgelerinde de gösteriyor.
Örneğin, ülkenin en bilinen tatil bölgelerini başında gelen Miami'de 140 metrekare büyüklüğünde, deniz manzaralı, havuzlu, golf sahası bulunan bir sitede iki oda ve iki banyoya sahip bir konut 290 bin dolara satılıyor. Uzmanlar, İstanbul'da satışa sunulan kimi konutların fiyatı ile karşılaştırıldığına bu fiyatların oldukça elverişli olduğunu söylüyor.
Aynı bölgede bahçe içinde yer alan 70 metrekare genişliğindeki bir banyo, salon ve yatak odasına sahip konutlar ise 150 bin dolara ve altı fiyatlara satışa sunuluyor.
ABD'LİLER İŞBİRLİĞİNE GELİYOR
Ankara'lı gayrimenkul firmalarından Barışkent Gayrimenkul Genel Müdürü Barış Aydın konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Özellikle ABD kökenli gayrimenkul firmaları ellerindeki gayrimenkul havuzlarını bizimle paylaşmak istiyor. Türk yatırımcılar da bu gelişmeye sıcak bakıyor. Kelepir fiyatlara gayrimenkuller var” dedi.
Küresel mali krizin etkilerinin ABD ve Avrupa başta olmak üzere dünya genelinde devam ettiğini kaydeden Aydın, Türkiye'deki canlı gayrimenkul piyasasının yabancı firmaların da dikkatini çektiğini belirtti.
Aydın, “Ankara merkezli firmamız çok sayıda yabancı gayrimenkul firması tarafından ziyaret ediliyor. İşbirliği teklifleri son dönemde inanılmaz boyutlara vardı. Özellikle ABD'li gayrimenkul firmaları Türk yatırımcıya ve yine bizim üzerimizden Türk Cumhuriyetlerindeki yatırımcılara ulaşmak istiyor. Kendi iç pazarında satamadıkları gayrimenkulleri çok iyi fiyatlarla satmayı hedefliyorlar” dedi.
MARKA SATIN ALMAK İÇİN DE UYGUN ZAMAN
Aydın, gayrimenkul dışında, çeşitli sektörlerde dünyanın tanınmış markalarının da çok cazip fiyatlarla satıldığını, başta Çin olmak üzere bazı ülkelerin bu markaları kazanmak için yoğun bir çaba içinde olduğunu bildirdi.
Türk yatırımcısının da mutlak suretle bu pazarda kendisini göstermesi gerektiğini vurgulayan Aydın, “dünyanın çok önemli markaları bu dönemde rahatça Türkiye'ye kazandırılabilinir. Hükümetin de destek olması halinde Türk ekonomisi büyük kazanımlar elde edebilir” şeklinde konuştu.
Bu proje İstanbul'u çekim merkezi yapacak
Ahmet Zorlu, Zorlu Center projesi ile İstanbullular'ın 'eşsiz' bir kültür ve sanat merkezine kavuşacağını söyledi
Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu, Zorlu Center projesi ile İstanbul'un uluslararası çekim merkezi olmasına katkı sağlayacaklarını belirtti.
Ahmet Zorlu, yaptığı yazılı açıklamada, 4 bin kişiye istihdam sağlayacak söz konusu proje ile İstanbullular'ın ''eşsiz'' bir kültür ve sanat merkezine kavuşacağını, 80 bin metrekarelik yeşil rekreasyonel alan ve bahçeleri ile şehrin ''nefes alacağı'' yeni bir kent meydanı kazanılacağını ifade etti.
Proje ile İstanbul'un uluslararası çekim merkezi olmasına katkı sağlayacaklarını belirten Zorlu, ''Türkiye'nin ilk ve tek 5 fonksiyonlu 'karma kullanım' (mixed-use) projesi olan Zorlu Center projemizi hayata geçirerek bize bugüne kadar hep inanmış olan değerli Türk halkına armağan edeceğiz'' ifadesini kullandı.
Avrupa'da ''bir benzeri olmayan'' Zorlu Center'ın İstanbul'un dünyada hızla yükselen değerini daha da artıracağını kaydeden Zorlu, projede, mimar Emre Arolat ve mimar Murat Tabanlıoğlu ile birlikte ''yeni bir kent meydanı'' hedeflediklerini, bu anlamda İstanbul'un kamusal mekan kurgusuna yeni bir halka ekleyeceklerini, özgün bir kent meydanı yaratacaklarını belirtti.
ZORLU CENTER PROJESİ
Verilen bilgiye göre, Zorlu Center; kültür ve sanat merkezi, otel, iş merkezi, alışveriş merkezi ve rezidansları ile Türkiye'de ilk kez 5 değişik fonksiyonu içinde bulunduracak olan 'karma kullanım'' (mixed-use) projesi niteliğini taşıyor.
Zorlu Center'da 3 bin 500 kişilik, yaklaşık 25 bin metrekarelik bir alan üzerine kurulu kültür ve sanat merkezi ile Avrupa kültür başkenti ''İstanbul'a yakışır dev bir başyapıt'' yapılacak. Bu alan içinde bulunacak çok amaçlı sanat merkezinde haftanın 7 günü etkinlik yapılabilecek.
Proje içerisinde 5 yıldızlı bir otel ile Türkiye'ye yeni gelecek markalar ve mevcut markaların da yer alacağı alışveriş merkezi de bulunacak. Projede, Gayrettepe metro istasyonuna ve Zincirlikuyu metrobüs istasyonuna yer altı bağlantısı da olacak.
Seyrantepe'de en iyi teklif Varyap'ın
TOKİ'nin ihale öncesinde 11 firmaya gönderdiği davete sadece yedi firmadan ihale dosyası alarak katıldı
Toplu Konut İdaresi'nin (TOKİ) daha önce dört defa iptal ettiği ardından da kendi yapma kararı aldığı Seyrantepe Projesi için dün hak ediş ödeme suretiyle dün yaptığı ihalede en düşük teklifi 198 milyon 950 bin lira ile Varyap Varlıbaşlar Yapı Sanayi ve Turizm Yatırım Ticaret A.Ş - Uzunlar İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş İş Ortaklığı verdi. Varlıbaş Yapı - Uzunlar İnşaat ortaklığı 198 milyon 950 bin lira teklif verdi. Sabah gazetesinin haberine göre, TOKİ'nin ihale öncesinde 11 firmaya gönderdiği davete sadece yedi firmadan ihale dosyası alarak katıldı.
4 FİRMA KATILMADI
Dosya alan firmalardan Sembol İnşaat ve Özkar İnşaat teşekkür mektubunu sundu. Afa Prefabrik -OG İş Ortaklığı 247 milyon lira, Makyol İnşaat ve Alsim Alarko İş Ortaklığı 298 milyon 502 bin 64 lira 71 kuruş, Kalyon İnşaat ve ÖZKA İnşaat İş Ortaklığı ise 238 milyon 743 bin 523 lira, EMAY İnşaat ise 264 milyon lira teklif verdi. TOKİ'nin ihaleye davet ettiği dört firma ise dosya almadı. Mesa İnşaat, Tekfen İnşaat, Aşçıoğlu İnşaat ve Baytur ise dosya almayarak ihaleye katılmadı. Bu firmalardan Aşçıoğlu 4. ihaleye girmiş ancak kazanamamıştı. TOKİ'nin bugün ihaleye teklif veren beş firmadan nihai tekliflerini yeniden isteyecek ve ihale sonuçlanacak.
40 MİLYON TL FARK
İhalede en düşük teklifi veren Varlıbaş-Uzunlar İnşaat ortaklığı ile ikinci en düşük teklifi veren KalyanÖZKA İnşaat ortaklığı arasında yaklaşık 40 milyon TL fark oluştu. Varlıbaş İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Varlıbaş, en düşük teklifi verdiklerini söyleyerek stadın yapımının üstesinden gelebileceklerini kaydetti. Stadın 1 yılda tamamlanması bekleniyor.
'İNŞALLAH DETAY ATLAMAMIŞIZDIR'
Varlıbaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Varlıbaş "En düşük teklifi biz verdik. Diğer firmayla aramızda 40 milyon TL gibi bir fark var. TOKİ bizi ihaleye davet etti. Hazırlanmak için çok kısa bir zamanımız vardı. Detayları çok iyi inceleme şansımız olmadı. İnşallah atladığımız detaylar olmamıştır. Tekrar gözden geçireceğiz" diye konuştu. Varlıbaş, "İhalede bizden düşük teklif veren olmazsa elimizden geleni yaparız. Baştan ihaleyle ilgilenmiyordum ama bize nasip olursa yaparız. Üstesinden geliriz" diye konuştu.
'TOKİ DAVET ETTİ KATILDIK'
Varlıbaş aslında stat ihalesine girmeyi hiç düşünmediklerini söyleyerek "Ben kendim isteyerek girmedim. TOKİ bize davet gönderdi. O davete cevapsız kalamazdık" diye konuştu. Varlıbaş ayrıca "TOKİ böyle bir kapasitemiz olduğunu görmüş ki çağırmış bizi. Şimdiye kadar alıp da teslim etmediğimiz bir proje yok" diye ekledi.
TÜRKİYE'NİN İLK YEŞİL PROJESİNE İMZA ATIYOR
1980'de kurulan VARYAP'ın bugüne kadar gerçekleştirdiği projeler arasında toplam 2 bin 500 konut ve ve bir alışveriş merkezininden oluşan Uphil Court Ataşehir, Uphill Court Bahçeşehir projeleri bulunuyor. Konya Adalet Sarayı'nı da inşa eden VARYAP, İstanbul Çağlayan'da Avrupa'nın en büyük Adliye Sarayı inşaatına devam ediyor. VARYAP'ın yatırım planları içinde Trabzon Atapark alışveriş merkezi ve İstanbul Pendik'te alış veriş merkezi, Afyon Termal Otel ve Muğla Bodrum'da iki butik konut projesi bulunuyor. Şirketin devam eden prjelerinden Ataşehir'deki VARYAP Meridian da Türkiye'nin ilk LEED sertifikalı yeşil karma projesi özelliği taşıyor.
198 milyon 950 bin TL
Varlıbaş-Uzunlar'ın teklif ettiği rakam
80 milyon dolar
Eren Talu'nun harcadığı rakam
170 milyon dola
Stadın tahmini maliyeti
Emlak piyasası canlanmadı
Kredi faiz oranlarının düşmesine sevinen emlakçılar, piyasada beklenen hareketliliğin yaşanmadığını belirttiler
İstanbul, Ankara ve İzmir'de konut sektörünün nabzını tutan emlakçılar son dönemde konut kredisi faizlerinde peş peşe indirime gidilmesinden memnun olsalar da, piyasada ''beklenen'' hareketliliğin ve fiyat artışının henüz yaşanmadığını belirttiler.
İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Sabri Ateş AA muhabirine yaptığı açıklamada, bankaların konut kredisi faizlerini düşürdüğünü, ancak ''kredi masraflarını'' yükselttiğini belirterek, ''Yani tüketici için kredinin maliyetinde değişen bir şey olmadı'' yorumunu yaptı.
Bankaların 100 bin lira kredi için 9 bin lira masraf isteyebildiğini, 120 ay vade için 80-90 bin lira de faiz aldığını anlatan Ateş, ''Bir anlamda tüketicinin gözünü boyuyorlar, gerçekte indirim gibi görünse de vatandaşın cebine yansımıyor. Orta gelir grubu da bu oranlarda kredi kullanmıyor'' diye konuştu.
Bu dönemde ev almak isteyenlerin bankalardan kredi kullanmak yerine, sıfır faizle uzun vadede ödemeli konut imkanı sağlan müteahhitleri tercih ettiğini söyleyen Ateş, ''Yani müteahhitler bu kriz döneminde alıcıları bankaya yönlendirmeden kendi finansmanını kendileri yapıyor, 60 aya kadar sıfır faizli kredi uygulayarak konutlarını satıyorlar'' dedi.
Ateş, İstanbul'da konut fiyatlarına ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
''Merkezde de periferde de fiyatlar şöyle. Önceki yıllarda metre karesi 1.500-2.000 lira arasında olan konutlar bugün 1.000-1.500 lira arasında. Müteahhitler ürettikleri konutları satabilmek için birim değerlerini aşağıya çektiler, hem de sıfır faizle 60 aya kadar vade yaparak. Müşteri de bankadan kredi alacağına, bu müteahhitleri tercih ediyor. Çünkü bankadan 100 bin lira kredi için yine 190 bin lira geri ödeme yapması gerekiyor. 'Kredi oranı düştü, konut satışları arttı' şeklindeki haberlere inanmayın. 9 bin civarında üyem var, bu üyelerim kan ağlıyor. Yoksa en çok biz isteriz konut piyasası canlansın, herkes bundan ekmek yesin...''
İstanbul'da genel eğilimin ikinci el eski binalardan konut almak yerine deprem yönetmeliğine uygun sıfır konutları almak yönünde olduğunu anlatan Ateş, ''Eski evlerin satışı çok azaldı. Vatandaş eski bir konutu banka kredisiyle almak yerine gücü nispetinde yeni yapılmış evi uygun ödemelerle almayı tercih ediyor. Sadece üst gelir grubu merkezden yalı vesaire alıp ciddi paralar harcayarak bunları yeniliyorlar'' dedi.
''ANKARA'DA FİYATLAR GERÇEK DEĞERİNDE''
Ankara Tüm Emlakçılar Meslek Odası (ATEM) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Taylan da faizlerin ''iyi'' seviyelere gerilediğini, ancak bazı bankalara ilişkin yoğun şekilde ''yüksek dosya masrafı'' çıkarıldığı yönünde şikayetler aldıklarını anlattı.
Yaz döneminin ve Ramazan ayının etkisiyle Ankara'da konut fiyatlarında belirgin değişikliklerin olmadığını dile getiren Taylan, bayramdan sonraki dönemde piyasada bir hareketlilik beklense de fiyatlarda büyük artış yaşanmayacağını söyledi.
Taylan, ''Fiyatlar normal artış periyodunda gidecektir, zaten büyük artış olursa talepte azalma olur. Gayrimenkul fiyatları şu ada zaten çok aşağılarda değil, gerçek değerlerinde'' diye konuştu.
Konut almak isteyen tüketicileri bilinçli davranmaları yönünde uyaran Taylan, ''Gerçek fiyattan almak için odalarımıza kayıtlı emlak müşavirlerini tercih etmeliler'' dedi.
Ali Taylan, Ankara'da konut fiyatlarının semt semt, hatta bir binadaki dairelerin konumuna göre bile büyük değişiklikler gösterdiğini, bu nedenle metre kare fiyatına dair bir genelleme yapılamayacağını sözlerine ekledi.
''KREDİ FAİZ ORANLARINDA BANKA İLE PAZARLIK YAPIN''
İzmir Ticaret Odası (İZTO) Gayrimenkul Faaliyetleri Komitesi Başkanı Ahmet Haluk Şamlı ise tüketicilerin kredi faizlerinin düşmesinden psikolojik olarak etkilendiğini ve piyasada bir ''kıpırdanmanın'' başladığını söyledi.
Şamlı, faizlerin biraz daha düşmesi ve kredi alma koşullarının biraz daha kolaylaşmasıyla bu piyasadaki kıpırdanmanın canlanmaya dönüşeceğini dile getirdi.
Kredi alma sürecinde banka ile tüketici arasında bir anlamda ''serbest piyasa ekonomisinin'' yaşandığını, faiz oranı ve masraflarda pazarlık yapılabildiğini ifade eden Şamlı, ''Geçtiğimiz günlerde bir müşterimiz bir bankadan 1,19 faiz oranıyla kredi başvurusunda bulundu, yapılan pazarlık sonucu bu oran 1,10'a çekildi. Bu indirim 100 bin lira için 4-5 bin lira fark demek'' dedi.
Haluk Şamlı, bankaların kredi masraflarında da indirime gittiğini belirterek, ''Müşteri bu konuda çok bilinçli davransın. Özellikle geri ödeme koşulları güzelse bu indirimler daha kolay yapılıyor'' diye konuştu.
İzmir'de konut fiyatlarının faizlerdeki düşme trendi öncesine göre yüzde 10'lar seviyesinde yükseldiğini anlatan Şamlı, ''Faizlerin düşmesi, fiyatlara hemen etki etmedi, ama yavaş da olsa kıpırdanma başladı. Önümüzdeki dönemde yüzde 25-30 gibi bir artışa yol açacaktır. Bu yüzden imkanı olanlar için tam alma zamanı''dedi.
Şamlı, İzmir'de merkezi semtlerde konut fiyatlarının metre karesinin ortalama 1.500 liradan başladığını sözlerine ekledi.
AA
İnşaatcılar zam yaparsa kaybeder
Banka konut kredisi maliyetlerinin düşmesiyle konut satışlarının artması bekleniyor
Hareketlenmeyi başlamadan kesintiye uğratacak zammı düşünen inşaat şirketlerine sektörün içinden bir uyarı geldi. Zaman gazetesinin haberine göre, kredi faizlerinin çok düştüğünü ve bunun konut satışlarını tetikleyeceğini söyleyen Sinpaş Yapı Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Çelik, "Eğer bu aşamada zam yaparlarsa inşaatçılar kendileri kaybeder." dedi. Şirketlerin fiyatı artırmaları halinde müşteriyi kaçıracağını belirten Çelik, "Konut müşterisi normal müşteriye, gıda müşterisine benzemiyor. Zaten çok seçici davranıyor. Şirketler müşteriyi kaçıracak şekilde zam yaparlarsa inşaat sektörü kendisi kaybeder." diye konuştu. Çelik, konutta satış fiyatlarını tek başına satıcının belirlemediğini, alıcıyla satıcının buluştuğu ortak noktanın gerçekçi fiyat olarak ortaya çıktığını kaydetti.
İnşaat sektöründe bir projeyi hayata geçirmenin 5-7 sene sürdüğünü belirten Ahmet Çelik, "Bir inşaata başlayıp bitirene kadar hep bir ekonomik kriz görüyoruz. Kriz var diye inşaatçı mola veremez, işlerimiz devam ediyor." diye konuştu. 35 yıldır inşaat sektöründe faaliyet gösteren Sinpaş Yapı'nın konutlarını 2 yıl önce Sinpaş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı bünyesinde toplayıp Borsa'ya açarken, şimdi de ticari projelerini birleştirme kararı aldı. Ahmet Çelik, grup bünyesinde yer alan ve toplam değeri 280 milyon doları bulan 18 ayrı ticari merkezi Servet Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı'na devrederek, tek çatı altında toplayacaklarını kaydetti. Ahmet Çelik'in açıklamasına göre şirketin İstanbul Topkapı'da inşası devam eden ve 20 milyon dolara mal olacak 24 bin metrekarelik ofis alanı ve ticari merkezlerinin yapımı 2010 yılı Mayıs ayında bitecek. 2009 yılı Kasım ayında ise Sinpaş Yapı, İstanbul Samandıra'ya bağlı Sancaktepe'de 230 konutluk Kelebekler Vadisi projesini açıklayacak. 30 bin metrekare inşaat alanına sahip Kelebekler Vadisi, 30 milyon dolara mal olacak. Şirket, İstanbul'daki ikinci lojistik merkezini İkitelli'de 22 bin metrekare alanda kuracak ve maliyeti 80 milyon dolar olacak. İstanbul Kâğıthane'de ise 22 bin metrekare alanda 18 milyon dolarlık ofis projesi için idari izin sürecinin tamamlanması bekleniyor. Çelik; Sancaktepe, İkitelli ve Kâğıthane projelerinin, başladıktan sonra 2 yıl içinde bitirilip sahiplerine teslim edileceğini söyledi.
METROBÜS GELDİ, SAMSUNG EYÜP'E TAŞINIYOR
Sinpaş Yapı'nın Belarus'ta konut projesi için bu ülkedeki izin süreçlerinin devam ettiğini belirten Çelik, ilk etapta 230 bin metrekare alanda 2 bin konut inşa edeceklerini kaydetti. Krize rağmen ticari yatırıma uygun arsa fiyatlarında çok fazla düşme olmadığını kaydeden Ahmet Çelik, büyük şehirlerde araziye olan talebin hiç bitmediğini ve fiyatların aynı düzeyde kaldığını ifade etti. Şirketin İstanbul Kurtköy ve Ankara'da iki yerde büyük arazileri olduğunu belirten Çelik, yatırım fırsatı doğduğunda buralarda inşaat yapacağını açıkladı.
Sinpaş Yapı bünyesinde yer alan Eyüp Flatofis'in yüzde 75'lik bölümü kiralandı. İstanbul'da Söğütlüçeşme ile Avcılar arasında metrobüs hattının faaliyete geçmesinden sonra ofisleri kiralayabildiklerini belirten Flatofis Müdürü Mehmet Özdemir, Samsung'un genel müdürlüğünü Zincirlikuyu'dan kendi ofislerine taşıyacağını açıkladı. Samsung, E-5 Karayolu üzerindeki servis çalışanlarının metrobüsü kullanmasını sağlayarak, personel servis aracından yılda 180 bin dolar tasarruf edecek. Bu da şirkete 3 aylık kira bedeli kadar tasarruf sağlıyor. Flatofis'te 2 bin 400 metrekare alan kiralayan Samsung, 120 olan çalışan sayısını da 3 yıl içinde 250'ye çıkarmayı planlıyor. Zincirlikuyu ve Levent'teki gökdelenlerde yer alan ofislerin metrekare bazında kira bedellerinin 17 ile 35 dolar arasında değiştiğini belirten Özdemir, Flatofis'te bu rakamın 18-23 lira olduğunu söyledi. Flatofis'e metrobüsten sonra merkez ofisini taşıma kararı alan güvenlik şirketi Pronet'in genel merkezdeki çalışan sayısı 700 kişi. Vodafone ve HP'ye çağrı merkezi hizmeti veren, Microsoft'a da verecek olan Metis de taşınmak üzere Flatofis'ten yer kiraladı. İstanbul'daki Şafak Hastaneleri'ni satın alan Yunanlı Maya Grup da genel merkez olarak Flatofis'i kullanacak. Mehmet Özdemir, "Özellikle metrobüsten önce Maslak'tan buraya firma çekebilmek için zorlanıyorduk, ama metrobüsten sonra rahat müşteri bulmaya başladık." dedi. Flatofis'in çatı katındaki Latife Restoran'ı ise basketbolcu İbrahim Kutluay işletiyor.
Müteahhitler için sertifika sistemi
Kamu İhale Kurumu, iş deneyim belgelerinde sahteciliği önlemek için karne sistemine benzer bir model üzerinde çalışıyor
''Müteahhitlik karnesi''nin bazı kesimlerce alınır-satılır hale gelmesi nedeniyle uygulamadan 2003 yılında Kamu İhale Kanunun yürürlüğe girmesiyle vazgeçilmişti. Karne sistemi zorunlu olmaktan çıkarılmış, iş bitirme, denetleme ve yönetme belgeleri gündeme getirilmişti. Bu belgelerin düzenlenmesinde görülen usulsüzlükler ve ihale sürecinde çok fazla belge istenmesinin yarattığı sıkıntı, Kurumu yeni bir çözüm arayışına itti. Kurum, şimdi ''müteahhitlik karnesine'' benzeyen ancak karne sisteminin olumsuzluklarını bertaraf edebilecek bir sertifikasyon sistemi üzerinde çalışıyor.
Konuya ilişkin A.A muhabirinin sorularını yanıtlayan Kamu İhale Kurumu Başkanı Hasan Gül, bir yasal düzenlemeyle ''müteahhitlerin yeterliliğine ilişkin sertifikasyon sistemi kurma yetkisinin'' Kamu İhale Kurumuna verildiğini ifade etti. Yasada çok açık olmayan, genel bir ifade bulunduğunu kaydeden Gül, sistemin nasıl çalışacağına ilişin daha ayrıntılı bir çalışma yürüttüklerini söyledi.
Hasan Gül bir soru üzerine, Kamu İhale Yasasında konuya ilişkin bir düzenleme öngördüklerini belirterek, şöyle konuştu:
''Sistemin asli unsurlarının kanunda yer alması gerekiyor. Temel olarak yapılacak şey şu; eski karne sistemine biraz benziyor. Karne sisteminin mahsuru neydi? Artık alınır satılır bir hale gelmişti, kişi kendi tecrübesini başkasına satma gibi bir konuma gelmişti. Burada bizim yapacağımız işin mantığı şu; müteahhitlerin iş deneyimi, mali durumu, personel durumu, araç-gereç durumu, işlerdeki performansı gibi unsurları dikkate alarak her müteahhide hangi tür ve tutarda ihalelere katılabileceğine dair bir sertifika vermek.''
Sertifikanın, A1, A2, A3 ya da A, B, C, D gibi sıralanabileceğini ifade eden Gül, en üst grubu simgeleyen A1 veya A grubunun büyük çapta ihalelere girebileceğini belirtti. Gül, ''B gurubu olan, A grubunun katılacağı seviyeden daha düşük seviyede işlere katılabilecek. C grubu, B'den biraz daha düşük. D grubu en düşük sertifika seviyesine sahip müteahhitler olacak ve onlar en düşük çapta işlere katılabilecek'' şeklinde konuştu.
''HERKES HER İŞİ YAPAMAYACAK, SİSTEM SAĞLIKLI İŞLEYECEK''
İhalelerde geçmişte yapılan işler hakkında iş deneyim belgesi, teçhizata, personele ilişkin belgeler, banka referans mektubu gibi çok sayıda belge istediklerine işaret eden Gül, öngörülen sertifika sistemiyle bu kadar belgeye gerek kalmayacağını anlattı. Gül, ''sertifikayı verirken tüm bilgileri değerlendirmiş olacağız. Bunun için artık ihalelerde bu belgeleri istemeyeceğiz, sadece sertifikasını gösterecek'' dedi. Hasan Gül, kağıt ortamında toplanan belgelerin azalmasının elektronik ihale sistemine geçişte önem taşıdığını ve bu sisteme de altyapı oluşturduklarını kaydetti.
Gül, bir soru üzerine ''sahte iş deneyim belgeleri'' sorunu bulunduğuna dikkati çekerek, ''Sahte iş deneyim belgeleri sorunu vardı, bolca...onları engellemiş olacak. Ona ilişkin kayıtlar, muhtemelen kurumumuzda tutulacağı için artık ihaleye katılan firmaların hangi grup işlere, hangi büyüklükteki işlere katılabileceğini zaten biliyor olacağız'' dedi.
Gül, öngörülen sistemin işin niteliğine etkisiyle ilgili soruya karşılık da mevcut yapıda da benzer iş grupları uygulaması bulunduğunu, ''herkesin her işi yapamadığını'' dile getirdi. Gül, ''Şu anda da var bu kural ama çok sağlıklı şekilde izlenemiyor. Sertifikasyon yöntemiyle bu biraz daha sistematize edilmiş olacak ve şu anda piyasada olan yanlış düzenlenmiş iş deneyim belgeleri veya sahte düzenlenen iş deneyim belgelerinin önüne geçilmiş olacak'' diye konuştu.
Çalışmada hangi aşamada bulunduklarına yönelik soru üzerine de Gül, çalışmaların henüz alt seviyede olduğunu ifade ederek, sertifikasyon sistemin gereğinin net olduğunu ancak nasıl hayata geçirileceği üzerinde çalışmanın sürdüğünü kaydetti. Sistemin nasıl kurulabileceğine ilişkin öneriler geliştireceklerini ve ilgili kurumlarla masaya oturacaklarını kaydeden Gül, özel sektörün ve sivil toplum kuruluşlarının da sürece dahil olacağını belirtti.
Sertifikanın kamu tarafından mı yoksa yapı denetimindeki onaylanmış kuruluşlar gibi özel sektör eliyle mi verileceğinin sorulmasına karşılık Gül, dünyadaki uygulamalarda büyük ölçüde özel sektörün öne çıktığını kaydetti. Bu yapıda kamunun da onaylanmış kuruluşun çalışma esaslarını belirlediğini ve kuruluşun işi yapıp yapamayacağını onayladığını anlatan Gül, kişisel görüşünün özel sektör eliyle yürütülmesi olduğunu, ancak bu konunun henüz gündemde yer almadığını söyledi.
AA