Kayıtlar
Farklı sıcaklıklara sahip mekanlarda, ısı daima sıcak taraftan soğuğa doğru geçme eğilimindedir. Isı, bu geçiş esnasında, mekanlar arasındaki malzemelerin ısı iletkenlik katsayılarına ve kalınlıklarına bağlı olarak bir dirençle karşılaşır.
En genel anlamda ısı yalıtımı, ısı transferini azaltarak, ısıtma ve soğutma için harcanan enerjiden, dolayısıyla paradan tasarruf etmek amacıyla yapılır. Uygun kalınlıktaki ısı yalıtımı sadece enerji tasarrufu yapmakla kalmaz, aynı zamanda;
Duvar ve tavan yüzeylerinde yoğuşmayı önler.
Duvar kalınlığının azalmasına neden olacağı için birim alandan kazanç sağlar.
Mekanda uniform bir iç sıcaklık yaratır.
Hava kirliliğinin azalmasında önemli rol oynar.
Sera etkisi yapan emisyonların azalmasını sağlar.
ODE ISIPAN, minimum 30 kg/m3 yoğunlukta, haddeden çekilerek üretilen, yeşil renkli, sert, poüstren köpük ısı yalıtım levhalarıdır:
Isı iletkenliği düşüktür ve bu değeri yapı ömrü süresince korur.
Kapalı gözenekli ve homojen bir hücre yapısına sahiptir.
Bünyesine su almaz.
İlave bir buhar kesiciye gerek yoktur.
Nefes alabilen bir malzemedir.
Boyut stabilitesi çok iyidir.
Basma mukavemeti yüksektir.
Çürüyüp dağıtmaz ve ufalanmaz.
Biniti kenar profili sayesinde ısı köprülerini önler.
Uygulaması kolaydır.
Hafif olduğu için kolayca taşınıp, uygulanabilir.
İnsan sağlığına zararlı değildir.
Her ne kadar okuma alışkanlığımız “yok” dense de yine de herkesin evinde çocuk kitapları, romanlar, ansiklopediler bulunuyor. Bu kilapları bir yere yığabileceğiniz gibi bir odanın tamamını ya da elinizdeki kitap durumuna göre bir kısmını kitaplık için kullanabilirsiniz. Önceleri kitaplık ile ilgili çok fazla seçeneğimiz yoktu. Kitaplıklar açık ya da kapalı olabiliyordu. Günümüzde raf kitaplıklar, emaye ya da kromaj kaplı sac kitaplıklar ve özel tasarım kitaplıklar bulunuyor. Kapalı olan modeller kitaplıklar içerisinde hala en kullanışlı olanlan çünkü içerisine toz giremiyor. Bir de bu kapalı kitaplıkların camlı olanlarını tercih etmekte fayda var.
Kitaplarınızı aşırı sıcaktan ve soğuktan daha da önemlisi ani ısı değişimlerinden korumanız gerekiyor. Yoksa kitaplarınızda bozulma olabiliyor. Açık kitaplıklarsa ağır başlı, kapalı kitaplıklardan daha çok günümüz kullanımına uygun. Açık kitaplıklarda değişik parçalar genellikle birbirleriyle yalnızca üç destekle birleşerek iki bölüm oluşturur. Bazı biçimlerinde kitaplık bölümlerinin yan yana getirilerek birleştirilmesi gereklidir. Raf kitaplıklar kendi kendinize yapabileceğiniz en kolay kitaplık modellerinden biridir. Yapımı için marangozdan 30-35 cm eninde dikdörtgen biçiminde tahta parçaları kestirdikten sonra istenilen renge boyayıp; ya dübel yerleştirilerek vidalanır ya da takoz yerleştirilerek duvara çakılır.
Kitapların Yerleştirilmesi Konusunda Öneriler…
Tabii ki kitapları düzgün yerleştirmenin yolu herkese göre aynı değildir. Herkes kitapları kendi gereksinimlerine ve alışkanlıklarına göre sıralar. En sık kullanılan yöntemler; kitapları konularına, yazarlarına, yayınevlerine göre ayırmaktır. Sabırlıysanız kitaplarınızı alfabetik olarak sıralayıp fişleyebilirsiniz. Düzenlemesi nasıl olursa olsun, yapıları bakımından kitapları ağırlıkları eşit olacak biçimde dağıtmak, rafları fazla yüklemeyerek bel vermelerini engellemek gerekir. Bu nedenle ağır kitapları elden geldiğince kitaplığın kenarlarına yerleştirmek en mantıklısıdır.
Temiz ve verimli enerji kaynağı olan güneşten elektrik üretimi krizin de etkisiyle artıyor. Türkiye’de geçmişi dört yıl önceye dayanan güneşten elektrik üretiminde 2 Megawatt’lık kurulu güç için 6 milyon Euro’luk yatırım yapılmış durumda. Daha çok elektrik şebekesinin olmadığı alanlardaki konutlarda ve toplu konut projelerinde tercih edilen güneşten elektrik uygulaması için büyük potansiyel olduğu belirtiliyor. Sıcak su elde etmede kullanılan güneş enerjisi giderek elektrik için de önemli bir alternatif haline geliyor. Türkiye’de, 800 bin konutta 1.7 milyon metrekare güneş kollektörü kullanıldı.
Güneşe Derneği Başkan Yardımcısı ve Norm Enerji Sistemleri Şirket Müdürü İbrahim Erkan Yenen, Türkiye’de güneş enerjisiyle elektrik üretimine toplumun her kesiminin ilgi gösterdiğini belirterek, ancak şanslı iklim kuşağı ve iklim
koşullarına karşın yaygın ve etkin kullanım bulunmadığım söyledi. Güneşten elektrik üretiminde büyük potansiyelbulunduğunu aktaran Yenen, “Az sayıda münferit uygulama var. Bireysel, sosyal sorumluluk, çevre bilinci veya şebeke elektriğinin olmadığı yerlerde kullanılıyor.
Konutlar dışında yeni yeni gelişen alanlar ise, alışveriş merkezleri ve toplu konut inşaatları. Toplu konutların ortak yaşam alanlarındaki tüketimin güneşten karşılanması ve ortak masrafların azaltılması öngörülüyor. Bugüne kadar hep şebeke elektriğinin olmadığı yerlerde tercih edildi” dedi.
Erkan Yenen, güneş enerjisinin su ısıtma konusunda kullanıldığını özellikle Anadolu’da bunun çok gelişmiş olduğunu belirterek, bunun ilk yatırım maliyetinin elektrik üretimine oranla daha düşük olduğunu, altyapı gereği özellikle bağımsız konutlarda kullanıldıüını kaydetti.
Güneş enerjisi konusunda henüz bir sektörün tam oluşmadığını ancak gündemdeki Yenilenebilir Enerji Yasası değişiklikleri nedeniyle sektörün hareketlendiğini vurgulayan Yenen, Türkiye’de bugüne kadar güneş enerjisinden elektrik üretiminde 2 Megawatt’lık kurulu güç bulunduğunu, bunun da yatırım tutarının 6 milyon Euro’ya çıktığını aktardı. Yenen, sektörün sağlıklı geliştiğini söylemenin mümkün olmadığını dile getirerek, “Teknik ve ticari anlamda ciddi bilgi kirliliği söz konusu. Ciddi tasarım ve projelendirme aşaması ile ekipman seçimi çok önemli. Fiyat ancak son olarak gündeme gelmeli. Çalışmayan sistemler kötü örnek teşkil ediyor” diye konuştu.
Güneşten elektrik elde etmede güneşin fazla olduğu güney bölgelerinin daha cazip olduğunu aktaran Yenen, şöyle konuştu: “Bu alanda en iyi uygulama Almanya’da. Almanya’nın güneş potansiyeli de Türkiye ortalamasının yaklaşık yarısı kadar. Türkiye’nin en kötü yeri, Almanya’nın en iyi yerinden daha iyi. Yani kuzey bölgelerimiz dahil ülkemizin her bölgesinde uygulama yapmamız için yeterli potansiyel var.”
Bireysel konut uygulamalarına yönelik şebeke bağlantılı aküsüz sistemler için başlangıç fiyatı KDV hariç 10 bin Euro olarak görülüyor. Güneşten elektrik elde etmede kullanılacak altyapı maliyeti, bulunulan bölge, şehir, bina altyapısına göre değişiklik gösteriyor.
Hürriyet
Yaz aylarıyla birlikte artan sıcaklıklar, Türkiye’de olduğu gibi tüm dünyada orman yangını riskini artırıyor. Orman yangınları bir taraftan yüzbinlerce hektar yeşil alanı yok ederken, diğer taraftan ormanın çevresindeki yerleşim yerlerini de tehdit ediyor. Geçtiğimiz yıl Antalya’nın Manavgat İlçesinde 5 gün boyunca süren ve tarihin en büyüğü olarak gösterilen ormanın yangını sonucunda oluşan fatura 1 milyar TL’yi aşarken, çevresindeki yüzlerce ev de yangında kül oldu. Aynı şekilde geçtiğimiz yıl Kaliforniya’da çıkan ve 200 hektarlık alana yayılan orman yangını sonrasında 5 bin 500 ev boşaltılırken, yüzlercesi aynı Manavgat’taki gibi yok oldu.
Yangınların yaz aylarıyla birlikte artmasıyla orman içindeki ve çevresindeki yerlerde yaşayanlar özellikle bu dönemde adeta bıçak sırtındalar. Bu bölgeler itfaiye ve yangınla mücadele ekipleri için zorlu bir çalışma alamnı oluşturduğundan yangının ortasında kalan evler veya yerleşim alanlarına zamanında müdahale zorlu bir hal alıyor. Bu tarz durumlar için yangın öncesi o bölgede önlemler alınması önerilirken, Amerikanın en önemli bilim dergilerinden Popular Science son sayısında bu önlemlerin son örneklerinden biri olan “Safe Quick Cover” isimli sisteme yer Verdi.
Yangına karşı erken uyan sistemleri de geliştiren Amerika Massachusetts merkezli Voltree Power şirketin geliştirdiği bu yeni sistem orman yangınlarında insanların yaşadığı mal kaybını en aza indirmeyi amaçlıyor. Temel olarak yapıyı çevreleyen yeşil alanda oluşabilecek bir yangın durumunda çatıdan başlayarak tüm binayı kaplayan bir kılıf olan sistem yapının içini dışardaki alevlerden izole ediyor. Sistem ev sahibi tarafından bir düğmeye basılarak çalıştırılıyor. Sistem çatıdaki muhafazasında katlı bir şekilde saklanan branda alevden etkilenmeyen özel bir naylon türünden üretilmiş.
Şişme tüplere bağlı olan bu naylon, sistem çalıştırıldığında binanın dış cephesinde bu tüplerin şişmesiyle oluşan iskeletle beraber binayı kaplıyor. Şişme iskelet için gerekli olan havayı sağlayan iki adet büyük fan ise brandanın birkaç dakika içerisinde yapının etrafını kaplamasını sağlıyor. İskeleti oluşturan bu tüpler gene alevlerden etkilenmeyen materyalden üretilmiş. Sert rüzgar ve fırtına gibi zorlu hava koşullarında da sorunsuz çalışan sistem her koşulda alevlere karşı yapıyı etkili bir şekilde koruyor.
Branda evi korusa da yapıyı terketmek şart.
EV sahibi tarafından bir düğmeye basılarak çalıştırılan bu sistem her ne kadar yapıyı alevlerden korusa da dışarıdaki yangının oluşturduğu yüksek ısıya karşı içerde canlılara karşı etkili bir koruma sağlamıyor. Dışarıdaki alevlerin oluşturduğu enerji iç mekanın havasını dayanılmaz şekilde arttıracağından dolayı yapının içerisinde kalmamak gerekiyor. Binanın içerisindeki ısı dışarıdaki yangınla bağlantılı olarak tehlikeli bir şekilde artması içerideki bazı eşyaları etkileyecek olsa da yapının geneli ve iç mekan alevlerle temas etmenin doğuracağı etkilere karşı korunduğundan büyük ölçüde güven altında kalıyor. Yangın esnasında evlerine birşey olmadığını görmek için tehlike alanını terk etmeyen ev sahipleri böyle durumlarda kendilerim büyük bir tehlikeye atmış oluyor. Avusturalya’da büyük çoğulluğunu evini kurtarmak için yangın bölgesinde kalmayı seçen insanların oluşturduğu 173 kişi orman yangınlarında hayatını kaybetmişti. Gönül rahatlığıyla tehlike alanını terketmeden önce ev sahiplerinin yapmaları gereken tek şeyin bir düğmeye basarak sistemi çalıştırmak olduğunu söyleyen Voltree Power yetkilileri, yangın sona eridiğinde insanların geri döndüp evlerini eksiksiz olarak yerinde bulacağını garanti ediyor.
,380 metrekare alan üzerine kurulu Selective Evleri 18 katlı 2 bloktan oluşmaktadır. 1+1, 2+1, 3+1 ve 4+1 seçenekleriyle farklı büyüklüklerde 6 farklı çeşit daire seçeneği sunulmaktadır. Daireler 67 metrekare ile 146 metrakare arasında değişen büyüklüklerde tasarlanmış.
Yeni uygulanan kampanya ile hiç peşinat vermeden ev sahibi olmak mümkün. %25 oranındaki peşinat ev teslim alındıktan 12 ay sonra ödeniyor. Alper inşaat tarafından yapılan konut projesinde fiyatlar 138 bin TL’den başlıyor.
1+1 daireler 138 bin 750 liradan, 2+1 daireler 190 bin 250 liradan, 3+1 daireler 276 bin 750 liradan ve 4+1 daireler ise 380 bin 750 liradan başlayan fiyatlarla satılıyor.
Mayıs 2010′da teslim edilecek proje’de Marmara Denizinin manzarasını seyredebilir, kapalı otoparktan ve havuz ile teras kafelerden faydalanabilirsiniz. Kalabalık konut projelerinden hoşlanmayanlar için iyi bir seçenek olarak görülebilir Selective Kartal Evleri.
Selective Kartal Evleri Kartal Türkiye Finans Katılım Bankası Genel Müdürlüğü’nün yanında yer almaktadır.
Daha fazla bilgi: http://www.selectivekartal.com/
Ağaoğlu’nun doğu Ataşehir’de inşa edeceği My Towerland projesi 285 bin metrekare alan üzerine kurulacak. Emlak Konut ve Ağaoğlu ortaklığında hayata geçirilecek projede Skytowers 2 bloktan oluşuyor. 420 residans daire yüzde 1 peşinat ile satılacak. ağaoğlu dairelerin 15 gün içinde satılacağını bildiriyor. Konutların teslimi 2.5 yılı bulacak.
My Towerland Skytowers’da 1+1 daireler 68 metrekare ve 250 bin liradan, 2+1 daireler 107 metrekare ve 377 bin liradan, 3+1 daireler 136 metrekare ve 475 bin liradan, 4+1 penthouse daireler 291 metrekare ve 1 milyon 82 bin liradan, 470 metekarelik daireler ise 1 milyon 748 bin liradan başlayan fiyatlar ile satışa sunuluyor.
Ataşehir’in kalan en büyük ve değerli arazisine inşa edilecek Skytowers projesi tünel kalıp yöntemiyle yapılan en yüksek binalara sahip olacak.
Ağaoğlu orta gelir grubuna hitap ettiğini söylediği projeyi, projenin yapılacağı arazide Tarkan Konseri ile ön tanıtımını gerçekleştirmişti.
Daha fazla bilgi: http://www.agaoglu.com.tr/